Follow me @slytherininokurvarisi

22 Haziran 2016 Çarşamba

►Eksik Parça Kitap Yorumum◄

Haziran 22, 2016 0 Comments

Bir kitap daha ne kadar güzel olabilir ki? Bu seriyi alırken çok kararsızdım.Seri kitapları alırken genelde kararsızlık yaşıyorum.Çünki kitabın ilkini beğenmessem diğerlerine elim gitmiyor.Eksik Parça’da dahada endişelendim çünki biraz psikoloji içeren bir kitaptı.Yani orda burda bir şeyler gören bir kızı okuyorsunuz.Acaba çok mu sıkılırım diye korkmuştum.Psikoloji içeren tek bir kitap okumuştum o da Kördüğüm kitabıydı.Ve gerçekten nefret etmiştim.Fakat Eksik Parça!Tekrar tekrar okuyabilirim bu güzel kitabı!İki günde bitirdim.Daha ilk sayfalarda kitaba aşık oldum resmen ♥

Konusuna değinmek gerekirse;

Kitap Rachel’ın doğum günüyle başlıyor.Claire’ın Rachel’a hediye olarak aldığı ouija tahtası(ruhlarla iletişim kurmak için bir gereç) ile oynamak istiyorlar.Mara her ne kadar tırssa da oda oynuyor.Rachel doğum günü kızı olduğu için ruha ilk soruyu soruyor.’’Nasıl öleceğim?’’ diyor.Ruh ise küçük imleci harflerin üzerinde hareket ettiriyor ve ‘’Mara’’ kelimesini oluşturuyor.Rachel ve Claire ruhun Mara ile konuşmak istediğini düşünüyor fakat Mara korkarak bu oyundan sıkıldığını söylüyor ve başka bir şey yapmak istediğini söyleyerek tahta oyununu bitiriyor.
Daha sonrasında ise Mara gözünü hastanede açıyor.Ve en son olanlar hakkında hiçbir şey hatırlamıyor.Annesi ona Rachel,Claire,Jude ve kendisinin akıl hastanesinin enkazı altında kaldıklarını söylüyor.Tek kurtulanın kendisi olduğunu söylüyor.Ve Mara bunların hiç birini hatırlamıyor.Daha sonra ailesi Miami’ye taşınmanın Mara için değişiklik yaratacağını ve daha iyi olacağını düşünüyorlar.Mara her yerde ölen arkadaşlarını görürken bir yandan da yapması imkansız olan şeyleri yapabildiğini fark ediyor.

Spoiler vermemeye çalışarak konuyu yazdım.Umarım vermemişimdir.Herneyse kitap harikaydı! Tekrar tekrar söylüyorum fakat hala etkisindeyim.Kitabı bitirir bitirmez ikinci kitabı olan ‘’Bıçak Sırtı’’ ‘na başladım.Bence yazar kurguyu çok iyi oturtmuş.Yani her şeyin bir açıklaması var ve hiç tahmin etmediğiniz olaylar bir anda oluyor.Hayır bu burda bitti böyle bir ihtimal yok diyorsunuz fakat okumaya devam ettikçe yanılmaya başladığınızı fark ediyorsunuz.Yazarın kalemi gerçekten çok akıcı.Herkese tavsiye edebileceğim bir seri olacak gibi gözüküyor
PUANIM:5/5









20 Haziran 2016 Pazartesi

►Ölüme Fısıldayan Adam Kitap Yorumum◄

Haziran 20, 2016 0 Comments
Herkese tekrardan merhaba!Sabahın 4:28'inde yorum yazıyorum.Bu kafayla ne yazarım tabi ki bilmiyorum.Dört kitabının yarılarındayken okuoku siparişim geldi.Hangi kitaba başlasam bilemedim.Ama Ölüme Fısıldayan Adam siparişimdeki odak noktaydı benim için.Dört kitabını bir çırpıda bitirip Ölüme Fısıldayan Adam Kitabına başladım.Pazartesi 7:30 civarında bitirip yattım.Ve şuanda Eksik Parça’yı okuyorum.60 civarındayım ve çok çok güzel gidiyor.Her neyse asıl kitabın yorumuna geçelim.↓


Öncelikle biraz konusundan bahsetmem gerekirse;


Yosun geçmişte yaşadığı olaylardan dolayı bir çok kez intihar etmeye çalışmış fakat başaramamış bir kızdır.Bir kez daha denemek ister.Avizeye bir ip geçirir.Tam kendini asacakken zil çalır.Alacaklı gibi birisi kapıyı tekmeler.Kapıyı açtığında hiç tanımadığı bir genç yüzüne bakmaktadır.Ve peşinde de tehlikeli adamlar vardır.İçeride saklanmak için eve girdiğinde aslında bir intiharı böldüğünü fark eder.Yosun’dan yardım alarak peşindeki adamlardan kurtulur.Her şey bitti diye düşünür ,fakat Yosun eve ansızın giren ve hayatında ki tek mucize olarak gördüğü bu genci yani Özgür’ü bırakmak istemez.





Konusunu her ne kadar yarım yamalak anlatsam da çoğu kişi az çok biliyordur.Öncelikle kitap muhteşemdi diyemem.Takıldığım ve sıkıldığım bazı yerler oldu mu?Evet.Ben çok betimleme sevmeyen bir insanım.Bu yüzden biraz sıkıntı yaşadım kitapla ilgili.Balık ve Okyanus.Birbirlerine sürekli böyle hitap ettiler.Biraz da bundan sıkılmış olabilirim.Baydı beni.Bu yorumumdan sonra bir çok kişi eminim bana kızacak.Fakat dediğim gibi betimleme sevmiyorum.


Kitapta birazda olsun sıkıldığım için‘’hiç beğenmedim’’,’’kötüydü’’diyemem.Kurgusu çok güzeldi.Birbirlerinin acılarıyla kurdukları ilişkiyi okuyorsunuz.Ne kötü olabilir ki?Hayır, kesinlikle kitap güzeldi.Kötü dersem haksızlık etmiş olurum.Wattpad üzerinden çıkmış belkide en anlamlı kitaptı.Wattpad ‘’kötü çocuk hikayeleri’’ ‘den oluşmuyor.Her kitaba aynı gözle bakan insanlardan nefret ediyorum.Bu kitapta kötü çocuk falan yoktu.Eğer bu yüzden almayan varsa veya karar veremeyen varsa, kesinlikle alsın.Pişman olmaz.Sıkılmam benden kaynaklı.Kitap gayet akıcıydı ve güzeldi.Tekrar tekrar söylediğim gibi (bıktınız biliyorum) çok dolambaçlı cümleleri yada 
betimlemeleri sevmiyorum.Kitaba kesinlikle bir şans verin.Aldığım için pişman değilim.Kitaplığımda bulunduğu için mutluyum





KİTABIN ADI: ÖLÜME FISILDAYAN ADAM
YAYINEVİ:EPSİLON
YAZAR:BÜŞRA YILMAZ
SAYFA SAYISI:424

Puanım: 4/5 

►DÖRT Kitap Yorumum◄

Haziran 20, 2016 0 Comments

Yine pek kısa sayılmayacak bir süre içerisinde bu yorumu yazmayı başardım.Dört kitabını okuduktan hemen sonra Ölüme Fısıldayan Adam kitabınıda okudum.Şimdi ise Eksik Parça’ya başladım.Ölüme Fısıldayan Adam kitabını da sabaha karşı yazarım diye plan yaptım.Yani inşallah :D




 Öncelikle serinin bağımsız kitabı yani dördüncü kitabı falan değilmiş bu kitap.Ben ilk aldığımda Tobias’ın Yandaş kitabında yaşananlardan sonraki hayatını ele alıyor zannetmiştim.Fakat öyle değilmiş.

Bu kitap Four’un çömezlik yıllarını anlatıyor.Yazar aslında Tobias’ın ağzından yazmaya çalışmış seriyi fakat sonra vazgeçmiş.Kısa da olsa finalden sonra bu kitabı çıkartmış

.Cidden çok güzeldi.Tobias’ın Fedakarlıkta yaşadıkları,seçim töreninde ki ne yapacağını bilmez davranışlarını okumak cidden çok güzeldi.Özellikle Tris’inde geçtiği yollardan geçmesi…Diğer kitaplara olan özlemimi fark ettim.Seri bitti.Ve üzülüyorum.Çünki çok güzeldi.Marcus ile Tobias arasındaki olayları zaten diğer kitaplardan biraz okumuştuk fakat burada tamamen Tobias’ın dünyası var.Kitap bitmesin istedim.Çünki çok akıcıydı.Dövme yaptırma sahnelerinde direk filmdeki sırtında olan dövmesi aklımdaydı sürekli.Eric’in genç halleri var tabiki birde -_- Allahım bu kitapta bile beni sinir etmeyi başardı kendisi.Bilgeleri sevemiyorum nedense.Hepsi bir ukala sormayın.Son bölümlerde Tris geliyor.Ve artık Four’un bakış açısından da Tris’i görüyoruz nihayet.Ben çok eğlendim kitabı okurken ve çokta sevdim.Bu seride tek sevmediğim kitap Kuralsız.Kuralsız kitabına olan nefretimin sebebini bilmiyorum.Filminide sevmiyorum Kuralsız’ın.Tuhaf bir şey.


Herneyse bir uyarı yapmadan geçmiyeyim.Sakın Dört kitabını önceden okumayın.Spoiler yiyebilirsiniz.







KİTAP İSMİ:DÖRT
YAYINEVİ:ARTEMİS
YAZAR:VERONİCA ROTH
SAYFA SAYISI:280
Puanım:5/5 

►Yandaş Yorumum◄

Haziran 20, 2016 0 Comments
Şu siteye katılma zımbırtısından ekledim.(adı hakkında bir bilgim yok).Ana sayfada benim hakkımda bölümünün altından katılabilirsiniz ^_^ ♥

Bu gece Uyumsuz serisinin bütün yorumlarını giriyorum.Zaten aynıları Instagram hesabımda da var.Yeni okuduğum kitapları daha uzunlamasıya yorum giriyorum.Önceden okuduğum kitapları girdiğim  için aktif yorum giremiyorum şuanlık.Kitabın konusuna gelirsek



Kuralsız'da Edith Prior diye bir kadının videosunu izlemişlerdi. Çitlerin ardında yaşam olduğunu öğrenmişlerdi.Yandaş'ta ise konu kaldığı yerden devam ediyor. Tris ve Tobias bu videoyu izledikten sonra tabiki dışarı çıkmak için her şeyi göze alacak durumdadır.Fakat önce Tobias'ın annesini atlatmaları gerekir.Kendilerine Yandaş adı veren bir grup ,topluluksuzlara karşı gelip dışarı çıkmak istemektedir.Tobias ve Tris'e kendilerine katılmalarını teklif ederler.Tris,Tobias,Tori,Cara,Caleb,Peter,Christina,Uriah gruba katılanlar arasındadır.Ve sonunda çitlerin dışına çıkarlar.










Öncelikle seride Uyumsuz'dan sonra en çok beğendiğim kitaptı.Bambaşka bir ortama ayak uydurmaya çalışıyorlar yepyeni terimler ve bir sürü gelişmiş silahlar ile karşılaşıyorlar.Üstelik ortada bir sırda tutuluyor.Açıkçası ben bu kitabı sevdim.Neden bilmiyorum.Sanırım sonu bana çok dokundu.Ve ilk kitabı elime aldığımda aslında biliyordum sonunda nolacağını.Çünki yanlışlıkla bir yorumda okumuştum.😆Ve kahroldum gerçekten 😂3kitabı sonunu bilerek okumak...Yinede eğlenceli ve güzel bir seriydi bana kalırsa.Kuralsız'ın hem filminden hemde kitabından nefret ettiysemde ,güzeldi.




Puanım:5/5 ♥ 

►Kuralsız Yorumum◄

Haziran 20, 2016 0 Comments

Herkese tekrardan merhaba💞

Uzun süredir yorum atmıyorum.Ve artık zamanı gelmişti.


Bu kitaptaki olay kısaca Bilgelik lideri Jeanine, Trisin peşinde koşuyor. Jeanine uyumsuzları tamamen yok etme peşinde.Ve aynı zamanda üstlerinde bir kaç deneyde uyguluyor.Tris Ve Tobias Cesurluktan Dostluk yerleşkesine kaçıyor.Kısacası kitabın yarısı koşuşturmacaydı




.Ben açıkçası çok çok beğenmedim.Nedense Kuralsız'a karşı bende bir negatiflik var.Ne filmi sevdim ne kitabı.Sürekli ve sürekli Tris'in ilk kitapta yaptığı bir şey yüzünden pişmanlığını okudum.Yani artık yeter dedim okurken.Çünki sanki ben yapmışım gibi benide kederlendirdi 🙄Her neyse ben pek sevmedim.Ama tabiki okumanızı yinede tavsiye ederim.😜Herneyse bu kitabı okurken biraz sıkıldım.Ne yalan söyliyeyim ilk kitap kadar efsane değildi.Benim için serinin en yetersiz kitabıydı.







Puanım:4/5🙅🏼🌟

14 Haziran 2016 Salı

Alacakaranlık Yorumum

Haziran 14, 2016 0 Comments

Alacakaranlık Yorumum.


Herkese merhaba! J Cennet Ateşi Şehri biter bitmez hemen Alacakaranlık’a başladım.Aslında bu benim kitabı ikinciye okuyuşum.Bir başkasından alıp ilk kitabı okumuştum.Fakat sonra seri halinde almak istedim ve ilk kitabıda aldım.Kitap çok fazla akıcıydı.İkinciye okumama rağmen hiçbir duraklama veya sıkılma hissetmedim.Yine harikaydı.Şuanda ikinci kitabın ortalarındayım.Onu biraz eleştirebilirim gibi geliyor.Şimdi ilk kitabın konusunu bilmeyenler için şuraya bırakıyorum

-
Bella’nın annesi ve babası uzun süre önce ayrılmıştır.Bella annesiyle birlikte yaşamaktadır.Fakat bu hem annesi hemde Bella için zor olmaktadır.Çünki üvey babası sürekli seyahat etmektedir.Ve Bella’nın anneside onunla gitmek istemektedir ama Bella’yıda bırakmak istemiyordur.Bella bu durumun farkındadır ve bir süreliğine de olsa asıl babası Charlie ile kalmayı uygun görür.Böylelikle annesi hayatını yaşayabilecektir.Bella Phoenix’te ki sıcak havadan ve güneşten hoşlanan biri olarak Charlie’nin yaşadığı her zaman yağmurlu ve bulutlu olan Forks kasabasından nefret etmektedir.Fakat annesi için buna katlanmak zorundadır.Bella’nın Forks Lisesi’nde ki ilk gününün de dikkatini çeken ilk şey Cullen ailesi olur.Edward Cullen ile aynı sırayı paylaşmak zorunda kalır.Fakat Edward bundan pek memnun değildir.Ve Bella’dan uzak durmak için elinden geleni yapmaktadır.

-

Öncelikle kitap yukarıda da bahsettiğim üzere çok akıcıydı.Ve kitapta cidden benim bile utandığım Bella’nın sakarlıklarıyla doluydu.Başına bir şey gelmeden bir gün bile geçiremiyor.İlk filmi nedense bana aşırı vasat geliyor.Ne zaman izlesem bazı sahnelerde gülüyorum.Tabiki günümüzde tekrar bir film olarak yapılsa çok daha iyi olabilir.Eğer henüz Alacakaranlık serisi ile tanışmamış biriyseniz kesinlikle ilk kitabını alıp bir okuyun derim.


Puanım: 5/5 








12 Haziran 2016 Pazar

Cennet Ateşi Şehri Kitap Yorumum

Haziran 12, 2016 0 Comments






                                                        Kitap Adı:Cennet Ateşi Şehri
                                                        Yazar:Cassandra Clare
                                                        Sayfa Sayısı:789
                                                        Liste Fiyatı: 32,00
                                                        *Okuoku Fiyatı: 23,04


Herkese tekrardan merhaba!:) Cennet Ateşi Şehri’ni sonunda bitirdim ve bugün yorumu ile karşınızdayım.Uzun zamandır yorum yayınlamadığımın farkındayım.Hem kitabın kalınlığı beni yavaşlattı hemde okuyamama dönemim tamda bu kitaba denk geldi.Tartışılmaz serinin benim için en iyi kitabıydı aynı zamanda birazda sıkıcı olan ilk kitabıydı.Zaten bu serinin genel konusunu artık herkes biliyordur.Bilmeyenler eski fotoğraflarımdan ulaşabilir.Kitabın sadece arka kapağını buraya bırakıyorum ↓
-
Dünyayı sarsan kült seri "Ölümcül Oyuncaklar"ın merakla beklenen bu baş döndürücü finalinde, Clary ve arkadaşlarışimdiye dek karşılarına çıkan en acımasız düşmanla savaşacak: Clary'nin ağabeyi.

Sebastian Morgenstern çoktan harekete geçti. Cehennem Kupası'nın gücüyle Gölge Avcıları'nı karanlık avcılara dönüştürüyor. Aileleri ve âşıkları birbirinden ayıran bu karanlık yaratıklarla Sebastian'ın ordusu gitgide genişliyor.

Köşeye sıkışan Gölge Avcıları, Idris'e çekilse de Alicante'nin meşhur iblis kuleleri bile onları Sebastian'ın gazabından uzak tutacak güçte değil. Üstelik Ne filimler, Idris'te kapana kısılmışken dünyayı iblislerden kim koruyacak?
-
Öncelikle kitapta eğer 400 sayfaya kadar bir olay bekliyorsanız maalesef yok.Ve daha sonra Edom diyarına süren bitmek bilmeyen geri kalan bölüm var.İlk 400 sayfada cidden biraz sıkıldığımı söyleyebilirim.Fakat Edom yolculuğu daha kısaltılabilirmiş.Fakat kitapta ki bütün olayların orada olduğunu varsayarsak bence şuanki hali gayet iyi.

Spoiler Başlangıç Yorum-


Maalesef yazarın yaptığı bir diğer geciktirme veya uzatma Clary&Jace ilişkisi oldu.Birinci kitaptan üçüncü kitaba kadar kardeş olduklarını sandılar.Ve bu yüzden birbirlerinden uzak durdular.Üçüncü kitapta biraz yakınlaştılar ve olaylar çözülmeye başladı derken dördüncü kitapta Jace kafayı yedi.Sebastian’ın gölgesi altında kaldı.Ve kitabın sonunda da cennet ateşi olayı çıktı.Ve birbirlerine dokunamadılar.Jace herşeyi küle dönüştürüyordu çünki.Yani cidden kavuşamayan kitap çiftlerinden birisi.Final kitabının sonundaki kısımlarda beni doyurmadı açıkçası.Tek kitapta biraz oldu bittiye gelmiş


"Güzel. Nefret et benden. Öldüğümde mutlu ol. Şu anda isteyeceği son şey seni daha fazla üzmek olurdu."


Sebastian’ın ölümü kitaba bomba gibi düştü benim için.Ben kesinlikle ölmesini istemiyordum.Özellikle içindeki kötülük çıkınca serbest kalan asıl Sebastian’ı gördükten sonra kesinlikle istemedim.Sebastian’ın bu şekilde ölmesini beklemiyordum.Bu kitaba kadar olan her şeyden Valentine sorumlu.Bir baba oğlunu nasıl böyle bir canavara dönüştürür anlamıyorum.

Raphael,canım Raphael öldü.Ya neden bilmiyorum dizide ilk gördüğümde ben bu karakteri az da olsa sevicem demiştim ve kitaplarıda okuyunca Raphael çıkan yerde seviniyordum.Fakat birden ölüverdi.

Aynı zamanda Edom’dan çıkabilmek için çağırdıkları Magnus’un babasıyla tanışıyoruz.Kendisi tam bir nefret edilesi biri.O sahne tam bir işkenceydi.Magnus kendini feda etmeye karar verdi.Babasıyla birlikte kalma anlaşmasını kabul etmişti.Fakat Simon kendi vampirliğini vermeyi teklif etti.Tekrar bir insan olmayı kabul etti.Fakat Magnus’un babası sadece vampirliğini almakla kalmadı gölge avcılarının dünyasıyla ilgili olan her anısınıda aldı.Simon’ın zaten vampir olmayı sevdiğini sanmıyorum.Kitabın sonunda anılarını yavaş yavaş hatırlamaya çalışıyor ve gölge avcısı olmak istiyor.
Spoiler Bitimi Yorum-


Eğer bu seriyi okumadıysanız bir şans tanıyın derim.Gerçekten bu kadar harika bir hayalgücüyle yazılmış geniş çaplı bir seri okumamıştım.Ve halada yazılmaya devam ediliyor.Tabiki bir daha Jace&Clary&Simon&izzy&Alec&Magnus’u okuyamayacak olsamda diğer kitaplarınıda almak istiyorum.




Kitaba puanım:5/5







9 Haziran 2016 Perşembe

Harry Potter Ve Sırlar Odası Kitap Yorumu

Haziran 09, 2016 0 Comments

Herkese tekrardan merhaba J

Artık yorum girmem gerektiğini fark ettim.Çünki bayadır yorum girmemişim.Yaz tatili boyunca dizi yorumlarıda yapmayı planlıyorum.Herneyse gelelim Sırlar Odasına.Felsefe Taşı bittikten hemen sonra çılgınlar gibi ikinci kitap olan Sırlar Odası’na atladım.Bir çırpıda kitabı bitirdim.Gayet akıcı ve güzeldi

Konusuna gelirsek;

Harry Dursley ailesi ile birlikte bir yaz daha geçirmek zorunda kalmıştır.Hogwarts’a geri dönmeyi dört gözle beklemektedir.Bir gün ansızın odasında beliren ev cini Dobby ise onu Hogwarts’a dönerse felaketlerin ortasında kalacağı ve tehlikede olacağı hakkında uyarıda bulunur.Fakat Harry onu dinlemez ve Hogwarts’a gider.Okulda, Dobby’nin de dediği gibi çok kötü olaylar olmaya başlar.Karanlık bir güç tarafından öğrenciler taşa çevrilmeye başlanır.Harry,Ron ve Hermonie ise bu olayların arkasındaki kişiyi bulmaya çalışırlar.

-------------------------------------------------------------------

Kitabı çok beğendim.Şahsen Harry Potter dünyası ile ilgili olan herhangi bir şeyi beğenmeyeceğimi düşünmüyorum.Hikaye karanlıklaşmaya ve Voldemort kitaplarda çok etkin olmaya başlamadan önce okuyacağınız son kitap olan Sırlar Odası’ndan sonra işler biraz daha karışıyor.Diğer kitapları okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.Yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma hocası Gilderoy Lockhart kitapta ve filmde beni güldüren bir karakter.Kitaplarında yazdığı her cesurluk öyküsünün yalandan ibaret olduğunu söylediği zamanki konuşmalarda yada bir büyü yapmaya çalıştığı fakat başaramadığı zaman cidden çok güldüm.Harry’nin kolu kırıldığı zaman yanlış yaptığı büyü Harry’nin kolundaki kemiklerin hepsinin erimesini sağlamıştı.Kitaptaki en iyi bölümlerden biriydi diyebilirim.


Puanım : 5/5 





8 Haziran 2016 Çarşamba

Neden Kitap Okuyoruz?Doğru kitabın önemi nedir?

Haziran 08, 2016 0 Comments

Neden Kitap Okuyoruz?


İnsanlar neden kitap okunmalı yada okuyoruz sorularına farklı türde cevaplar verebilir.

1)Bilgi edinmek için
2)Boş zamanlarımızda vaktimizi değerlendirmek için
3)Üniversiteye geçiş sınavında ekyardım için
…Ve daha bir sürü nedenden dolayı okuyoruz.Peki


Kitaplar Bazı İnsanlar Tarafından Neden Sevilmez?



Bazı insanlar için kitap okumak tam bir işkenceyken bazı insanlar için ise kendi hayatlarından bir süreliğinede olsa sıyrılıp farklı dünyalara giriş biletidir.Biri olumsuz biri olumlu olmak üzere kitaplara karşı iki türlü düşüncenin yer aldığını biliyoruz.Fakat bu fikir ayrılığı niçin oluşuyor?Bunu düşündünüz mü? Benim şahsi düşüncem  şu  şekilde:


Kitapları sevmeyen insanların henüz kendi zevklerine göre olan  kitaplarla karşılaşmadıklarını düşünüyorum.Ek olarak eğitim hayatımız boyunca illa ki istemediğimiz veya bize cazip gelmeyen kitapların bizlere zorla okutulması gibi durumlara maruz kalmışızdır.Şahsen ben asıl kendime hitap eden kitap türünü bulana kadar kitaplardan uzak yaşamış bir insandım.İlkokul çağımda öğretmenlerimizin bize okuttukları çok fazla mutluluk saçan yada hiçbir macera,aksiyon içermeyen çocuk  kitaplarını sevmiyordum.Buna rağmen bir çok kez zorunlu olarak okumak zorunda kaldım.Ve bu benim açımdan tam bir işkenceydi.Fakat ortaokula geçince işler tamamen değişti.Benim zevkime göre yazılmış birçok kitap olduğunun fakat benim bunları keşfetmenin çok uzun zaman aldığını fark ettim.Ve daha sonrasında kendi zevkime hitap eden bir çok kitap okudum.Bu kitaplar benim  okumaya olan bakış açımı tamamen deiştirdi.Şahsen bana göre zorla okutulan kitaplar yarardan çok zarar sağlıyor.


Aynı zamanda okuduğumuz kitap türlerinin eleştirilmeside sizi kitaplardan soğutabilir.Bir arkadaşınızın,büyüğünüzün veya öğretmenlerinizin yada hiç tanımadığınız bir insanın gelipte sizin okuduğunuz kitap hakkında kırıcı eleştirilerde bulunması ve okuduğunuz kitabın size hiçbir şey katmayacağını söylemesi bile sizi kitaplardan bir anda  soğutabilir.Ben her kitabın az yada çok bizim hayatımıza bir şeyler kattığına inanıyorum.Okuduğumuz bir kitaptaki herhangi bir cümle bile bizim bakış açımızı deiştirebilir.Veya o kişilerin tabiriyle ‘’hiçbir şey katmayan’’ kitaplardan herhangi bir kelime sınavlarınızda karşınıza çıkabilir.Kendimden örnek vermem gerekirse;

Uyumsuz serisinde bolca yer alan özveri kelimesi bu yıl önemli bir sınavımda yer aldı.Eğer ben kitabı okumasaydım bu soruyu yapamayacağımın farkındaydım.Kendi sınıfımdan da olmak şartıyla bir çok insan bu soruyu yapamadı.Fakat gelin görün ki kitabın konusunu eleştiren kişilere anlatmaya başlar başlamaz yada türünü söyler söylemez bir dalga konusu oluyorsunuz.