Kitap Adı:Yağmur Sonrası
Yazar:Sarah Jio
Yayınevi:Arkadya Yayınları
Sayfa Sayısı:347
Herkese tekrardan bir Sarah Jio kitabı ile merhaba!İstemsizce art arda bir sürü Sarah Jio kitabı okudum.Maraton gibi bir şey oldu benim için.Şuanda sadece birkaç tane okumadığım kitabı daha var.Onları da bitirmeyi düşünüyorum.Yorumu biraz geç yazdım çünki aşırı bir üşengeçlik geldi ve bu hafta acayip yoğundum.Geç olsun güç olmasın diyerek yazmaya başlıyorum ♥
Kitabımızın Konusu:
II. Dünya Savaşı'nın tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet...
Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... Ya yoksa?
Anne Calloway ne kadar çabalasa da yetmiş yıldır peşinden gelen anıları bir türlü aklından silemiyordur. Bora Bora Adası'ndan adına gelen gizemli bir mektup ise adeta kapanan yarasını yeniden açar.
1942 yazında, II. Dünya Savaşı'nın en hararetli zamanında Bora Bora Adası'nda görev almak için orduya hemşire olarak katılan Anne, genç, güzel ve nişanlı bir kadındır. Ancak orada hiç hesap etmediği bir durumla karşılaşır. Aşk… Kalbini tutkuyla dolduran, yakışıklı asker Westry Green'e karşı koyamaz. Kısa sürede aşkları, adadaki amber çiçekleri gibi filizlenirken, sazdan çatısı olan bir bungalovun altında gizli bir dünyayı paylaşırlar. Ta ki bir gece tüyler ürperten bir cinayete şahit olana kadar... Savaş rüzgârıyla ayrı yerlere savrulan çift, bir daha asla bir araya gelemez. Peki Anne, onca sene sonra çıkagelen bu mektubun izinden gidip taşıdığı vicdan azabını sonlandırabilecek midir?
Benim Yorumum:
Bir Sarah Jio kitabı için gerekli olanlar;bir tutam ada havası,yaşlanınca anlatılan aşk hikayesi,önceden belirlenen bir çiçek türü,mutlaka bir adet gizemli karakter.Çok fazla art arda okuyunca sizde büyük ihtimalle fark edersiniz.Sarah Jio'da pek fazla birşey katmadan devam eden yazarlardan birisi.Keşke birazcık kitaplarında değişiklik yapmaya çalışsa.Birkaç tanesi tutunca sürekli aynı ögeleri içeren kitapları art arda yazmış.Bu yüzden bütün kitapları birbirine benziyor.Artık ada hayatından kusucam gerçekten :D Kitapları hakkında genel şikayetimi dile getirmenin ardından artık bu kitap hakkında ki düşüncelerime geçelim↓
Mart Menekşeleri'ni çok büyük bir keyifle okumuştum.Böğürtlen Kışı'da çok güzeldi.Hemen ardından da Yağmur Sonrasını okudum.Kitap çok akıcı ilerledi ve ben bir günde bitirdim.2.Dünya Savaşı sırasında geçen bir aşk hikayesini anlatıyor kitap.Baş karakterimiz Anne henüz daha yeni hemşirelik diplomasını almıştır.Arkadaşı Kitty ansızın bir gün gönüllü olarak orduya hemşire olarak yazılıyor.Anne ise düğün arifesinde arkadaşının gönüllü olduğunu duyunca kendiside gönüllü olmaya karar veriyor.Kısacası Anne ve Kitty Bora Bora adasına hemşirelik yapmak için geliyorlar.Ada onlara pek çok şey getiriyor.Bambaşka kişiye dönüşen Kitty,aşkı bulan Anne'yı anlatıyor kitap.
Kitty karakterinden nefret ediyorum.Gerçekten bu kadar nefret ettiğim bir karakter olmadı sanırsam.Nasıl bir insan bu kadar kötü olabilir?Kızın içinde adeta bambaşka birisi yatıyormuş.Anne ile gerçekten dost olduklarını falan düşünmüştüm kitabın başlarında ama Kitty tamamiyle apayrı bir meseleymiş.
(Spoiler.)
Hikayenin sonu bir yanlış anlaşılmaya kurban gitmiş gibi. Ama o kadar saçma ki!Westry'nin de Kitty'nin de çok masum olduğunu düşünmüyorum.Anne'nın da biraz aptal olduğunu düşünmedim değil.Şüphelerinin peşinden gitmemesi beni ayrı bir deli etti.Westry yıllar boyunca Anne'nın gelmesini beklemesi de saçmaydı.Gidip arayabilirdi.
(Spoiler Bitimi)
Genel olarak ben kitabı beğendim.Gayet akıcı ve sürükleyici bir kitap.Sadece geçmişte ki hikayenin son kısımlarını ben pek beğenmedim.Karakterlerin biraz umursamaz olduğunu düşünmeden edemedim.Kitap güzeldi.Ama İlk defa Sarah Jio okuyacaksanız bence Mart menekşeleri yada Böğürtlen Kışı'ndan başlamanız daha iyi olur.O kitaplar daha güzeldi buna göre bence.Ya da ben artık Sarah Jio'dan biraz sıkılmışta olabilirim tabi ki.
Kitap Puanım: 3,9/5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder