Kitap Adı:Kürk Mantolu Madonna
Yazar:Sabahattin Ali
Yayıncılık:Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 164
Bazı kitapları okumakta geç kalırsınız ya hani.Bu kitapta benim için onlardan.Sabahattin Ali'nin kitaplarını hiç görmemek imkansız gibi bir şeydir.Çünkü malumunuz Kürk Mantolu Madonna'ya karşı hep bir genelleme yapılıyordu.Kitabı okumayan bile kahveyle okuyormuşacasına fotoğraf atıyor diye.Bu yüzden midir bilinmez ama kitabı okumak istesem bile almaya elim gitmemişti uzun süre.Çok fazla popülerleşen kitapları çoğunlukla geriden okurum.Keşke daha önce okusaymışım diye sonrada pişmanlık duyarım.Kürk Mantolu Madonna'da tam bu sınıfa giriyor.Okumak için belki eliniz gitmez ama bir kere okumaya başlayınca bırakamazsınız.
Konusu:
Hep başkalarının istediği gibi yaşayan Raif Efendi, memnuniyetsiz hayatının tek bir anıyla değiştiğine şahit olacaktır: Maria Puder isminde bir kadına âşık olduğunda... Babasının isteğiyle Berlin’e giden ve oradaki bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyla karşılaşan Raif Efendi, tabloda resmedilen kadın portresinin Andrea Del Sarto tarafından resmedilmiş "Madonna delle Arpie" adlı tablodaki Meryem Ana (Madonna) tasvirine benzediğini düşünür. Raif Efendi, daha sonra takıntı derecesinde hayran olduğu tablodaki yüzün sahibiyle karşılaşacaktır.
Madonna ismi, Orta-Çağ İtalyancasında “ma donna” öbeğinden gelmektedir. “Ma donna”, kısaca “leydim” anlamına gelir ve Hz. Meryem’in sıfatlarından biridir.
Benim Yorumum:
Kitabın ilk başlarında konusuyla ilgili tam anlamıyla bir bilgim yoktu.İlk başlarda okuduğumuz karakter üzerinden ilerleyecek zannetmiştim.Fakat defterin okunması kısmına geldiğimde o zaman dank etti.Bu kitapta Raif Efendinin yaşadıklarını anlatacaktı ki bu yüzden çok memnun kaldığımı söylemem gerek.Çünkü kitabın başlarında ki isimsiz karakterle pek ilerleyebileceğini düşünmemiştim.
Raif Efendi önemli bir şirkette Almanca çevirisi yapmakla meşgul birisidir.Kendi halinde sus pus ,kimseye karışmayan,hakkında söylenenleri duymazdan gelerek hayatına devam eden birisidir.Kitabı anlatan kişi ise onunla aynı oda da çalışıyordur.Raif Efendiyle pek bir konuşması olmamıştır.Neden pek fazla konuşmadığını merak eder. Raif bey sık sık hastalanmaya başladığı günlerden bir gün isimsiz karakterimiz meraklanır ve ziyaretine gitmeye karar verir.
Daha sonrasında nihayet Raif efendinin yazdıklarını okuduğumuz kısma geliyoruz.Kitabın asıl başladığı yerde burası bence.Okuduğum aşk hikayesi çok farklıydı diyebilirim.Normalde insanlar birbirini görüp aşık olurken Raif,tablonun zarafetine kapılır.Daha sonrasında ise takıntı derecesinde hayran olduğu tabloda ki yüzün sahibiyle tanışır.
Kitabın ilk sayfalarında biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim.Anılar kısmına geldiğimde aslında kitabın orada başladığını fark ettim.Sabahattin Ali'nin insanlar hakkında ki düşüncelerini okumak çok güzeldi.Üslubunu çok sevdiğimi söylemem gerek.Akıcı ve size kendisini okutan değişik bir kitap.Diğer eserlerini de okumak isterim şahsen.
Madonna ismi, Orta-Çağ İtalyancasında “ma donna” öbeğinden gelmektedir. “Ma donna”, kısaca “leydim” anlamına gelir ve Hz. Meryem’in sıfatlarından biridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder