►Bane Günlükleri Kitap Yorumum◄

                   Kitap Adı:Bane Günlükleri

                   Sayfa Sayısı:585

                   Yayıncılık:Artemis Yayınları

                   Yazarları:Cassandra Clare,

              Maureen Johnson ve Sarah Rees Brennan

                   Cilt Tipi:Karton Kapak

                   Etiket Fiyatı: 29.00 TL                                 

                                                   

Herkese merhaba! Bugün sizlerle Bane günlüklerini yorumlamak için burdayım.Öncelikle Bane günlükleri bir seriye bağlı değil fakat yazarın önceden yazmış olduğu kitaplarda yer alan Magnus Bane isimli aşağıdünyalı olan bir büyücüyü anlatıyor.Bu yüzden bazen diğer kitaplardaki karakterlerin isimleri geçiyor.Seri sıralamasına gelirsek;

Bu aslında herkese göre değişiyor.Ben ilk Ölümcül Oyuncakları sonra cehennem makinelerini okudum.Fakat şimdiki ben olsam ilk cehennem makinelerini okurdum.Çünki geçmişi anlattığı için ölümcül oyuncaklardan spoiler yemiyorsunuz.Magnus Bane'i anlatan bu kitap ise bence Ölümcül Oyuncaklar ve Cehennem Makineleri serilerini okuduktan sonra okunmalı.Çünki içinde Alec,Clary,Jace,Isabella,Tessa geçiyor.

Kitabın konusu:

Magnus Bane olmak kolay değildi. Ne de olsa o bir büyücüydü ve herkes yaşadığı sorunları çözmek için ona danışırdı. Uzun soluklu bir hayatı, pek çok sevgilisi oldu. Ve Magnus, doğru zamanda yanlış yerde olmak gibi bir anlayışa sahipti. Fransız Devrimi, İçki Yasağı Dönemi, New York'taki Büyük Buhran, Valentine ile New York Enstitüsü arasındaki ilk savaş... Magnus tüm bu olayların içinde, hatta tam ortasındaydı. Ancak Marie Antoinette'i Fransa'dan kaçırmak, Camille Belcourt gibi bir vampire âşık olmanın veya Alec Lightwood'la ilk randevuya gitmenin yanında çocuk oyuncağı kalırdı. 

Magnus'un hikâyesi henüz bitmemiş olsa da, okuyacağınız maceralar bu anlaşılmaz karaktere biraz olsun ışık tutuyor. Ölümsüz bir büyücü öfkelendiğinde neler olur? Herondale ailesinin bütün bireyleri, Will kadar sorunlu mu? (Cevap: Evet) Dumort Oteli'nde tam olarak neler yaşandı? Raphael Santiago nasıl vampir oldu? Gölge Avcısı erkek arkadaşınıza ne hediye almalısınız? Ve Magnus'un Peru'ya girişi neden yasaklandı? 

Magnus hiçbir zaman yaşadığı hikâyelerin tamamını anlatamayacak. Anlatsa da kimse ona inanmayacak. Yine de birtakım boşlukları dolduracak 11 macerayla karşınızdayız. Magnus'un kimsenin duymasını istemeyeceği maceralarla...

"Bir ölümlüye âşık olunca, zaman, cimri birinin elindeki altına dönüşür. Her bir parlak yıl, dikkatle sayılarak sonsuz bir değer kazanır ve her biri, insanın parmaklarının arasından âdeta kayıp gider." 

Benim yorumum:

Kitapta belli bir olay akışı yok.Yani belli bir tarihte ilerleyip olayın sonuna kadar anlatılmıyor.Sadece Magnus'un yaşadıklarını anlatıyor.Kitapta 11 tane hikaye var.Kitap Magnus Bane'in anılarını anlatıyormuş.Ben bu kitaptan aslında birazcık daha çok şey bekliyordum.Magnus Bane benim en sevdiğim karakterlerden birisi ve onun doğumu,çocukluğu ve gençliği büyüyle tanışması hakkında daha çok şey olacağını ümit etmiştim.Fakat bu kitap daha çok Magnus'un yaptığı çılgınlıkları,arkadaş ve flört ilişkilerini aynı zamanda moda anlayışının üstüne kurulu bir kitaptı.Belkide sadece Cassandra yazmadığı için beni çok fazla tatmin etmemiş olabilir.

Kitabın ilk başları biraz durgundu.Yani beni pek fazla içine çeken bir olay falan olmadı.İlk hikayeler birazcık sıkıcıydı.Fakat kitabın sonuna doğru özellikel Alec&Magnus ikilisinin bölümlerini büyük bir heyecanla okudum.Aynı zamanda kitaba başlamadan önce çok merak ettiğim Magnus'un Raphael'e yardım edişini anlatan bölümde çok ama çok güzeldi.

Kitabın sonunda kocaman bir soru işareti ile kaldım.Bunu hiç beklemiyordum aslında.Kitabın sonunda Magnus Bane'in sesli mesajları adlı bir bölüm vardı ve bu bölümde bir çok kişinin onu arayıpta ulaşamadıkları için kaydettiği mesajlar vardı.Magnus'un neden hiçbirine cevap vermediği ve nereye kaybolmuş olabileceği benim için bir soru işareti olarak kaldı.

Kitap için Puanım : 3,9/5