Follow me @slytherininokurvarisi

14 Haziran 2016 Salı

Alacakaranlık Yorumum


Alacakaranlık Yorumum.


Herkese merhaba! J Cennet Ateşi Şehri biter bitmez hemen Alacakaranlık’a başladım.Aslında bu benim kitabı ikinciye okuyuşum.Bir başkasından alıp ilk kitabı okumuştum.Fakat sonra seri halinde almak istedim ve ilk kitabıda aldım.Kitap çok fazla akıcıydı.İkinciye okumama rağmen hiçbir duraklama veya sıkılma hissetmedim.Yine harikaydı.Şuanda ikinci kitabın ortalarındayım.Onu biraz eleştirebilirim gibi geliyor.Şimdi ilk kitabın konusunu bilmeyenler için şuraya bırakıyorum

-
Bella’nın annesi ve babası uzun süre önce ayrılmıştır.Bella annesiyle birlikte yaşamaktadır.Fakat bu hem annesi hemde Bella için zor olmaktadır.Çünki üvey babası sürekli seyahat etmektedir.Ve Bella’nın anneside onunla gitmek istemektedir ama Bella’yıda bırakmak istemiyordur.Bella bu durumun farkındadır ve bir süreliğine de olsa asıl babası Charlie ile kalmayı uygun görür.Böylelikle annesi hayatını yaşayabilecektir.Bella Phoenix’te ki sıcak havadan ve güneşten hoşlanan biri olarak Charlie’nin yaşadığı her zaman yağmurlu ve bulutlu olan Forks kasabasından nefret etmektedir.Fakat annesi için buna katlanmak zorundadır.Bella’nın Forks Lisesi’nde ki ilk gününün de dikkatini çeken ilk şey Cullen ailesi olur.Edward Cullen ile aynı sırayı paylaşmak zorunda kalır.Fakat Edward bundan pek memnun değildir.Ve Bella’dan uzak durmak için elinden geleni yapmaktadır.

-

Öncelikle kitap yukarıda da bahsettiğim üzere çok akıcıydı.Ve kitapta cidden benim bile utandığım Bella’nın sakarlıklarıyla doluydu.Başına bir şey gelmeden bir gün bile geçiremiyor.İlk filmi nedense bana aşırı vasat geliyor.Ne zaman izlesem bazı sahnelerde gülüyorum.Tabiki günümüzde tekrar bir film olarak yapılsa çok daha iyi olabilir.Eğer henüz Alacakaranlık serisi ile tanışmamış biriyseniz kesinlikle ilk kitabını alıp bir okuyun derim.


Puanım: 5/5 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder